Tövbeler Olsun Bölüm 9 - Eyy Tuval...

 Eyy Tuval

Eyy Tuval, sen mi büyüksün ben mi?! Bu bölüm Namzet'in sorduğu bu soru ve  sonrasında yaşananlar kelimenin tam anlamıyla curcuna. hem de ne curcuna!..

• Namzet Horanta'nın helallik alma macerasında yeni bir sayfa, hem de ne sayfa! yıllar önce Osman ile açtıkları kuyum atölyesi için yaptırdıkları bir tablo, bu tablonun yine Namzet tarafından hiç edilmesi ve sonrasında gelişecek olaylar baba Horanta'ya bir kez daha geçmişini sorgulatacak, diğer yandan da Osman ile ikisini sonradan ressam yapacak! 

• Ayşe Melek'in fotoğraf albümlerinde bebeklik fotoğrafını aramaya başlamasıyla  konunun başlangıcını yapıyoruz. Okulda arkadaşlarıyla Challenge yapmak için fotoğraf aradığı sırada Osman ile çekilmiş bir gençlik fotoğrafını gören Namzet, orada poz veren bir nazar boncuğu çizimini fark ediyor. Osman ile arasının bozulmasına bu tabloyu satmasının sebep olduğunun iddia eden baba Horanta, soluğu bir çırpıda Neciplilerin hanesinde alıyor ve asıl mesele burada başlıyor! 

• Osman'ın helalliğini almak için insanüstü bir çaba sarf eden, ancak Osman'ın katır inadı yüzünden olumlu bir sonuç alamayan Namzet, tablo hakkındaki fikrini ortaya attığında Osman katıla katıla gülmemek için kendisini zor tuttu desek yeridir. Namzet'in tabloyu bulup yerine koyma kararı karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen Osman, ister istemez bu maceranın da kilit adamı oldu ve Namzet ile birlikte yıllar önce tabloyu sattıkları antikacının izini sürmeye başladılar. 

• Antikacının Kadıköy'de ufak bir dükkanı varmış ve Namzet bu dükkanın varlığını hatırlayarak yola koyuldu. adamın yaşayıp yaşamadığı bile belli değilken boş atıp dolu tutma ihtimallerini göz önünde bulunduran Osman adamın dükkanından içeri girdiklerinde biraz temkinli yaklaştı. 

• Şans eseri adam hayattaydı ve Namzet'i ufak ipuçlarının ardından hatırlamayı başardı. adam tablonun hala onda olduğunu ve dükkanının deposunda durduğunu söyledi ve uzun uğraşlar neticesi tozlu depodan bulup getirmeyi başardı. ancak burada büyük bir krize sebep olacak orta çaplı bir pürüz vardı. tablo tabloluktan çoktan çıkmıştı! 

• evet adamın hizmetçisi tabloyu tozlandı diyerek  çamaşır suyunda çitilemiş ve o güzelim tablodan geriye yalnızca soluk bir siluet kalmış. tabi bu noktada da dahiyane fikir baba Horanta'dan gelecek, soluk tablodan daha büyük dertler Osman ile ikisinin birden başına açılacaktı! 

• Namzet tabloyu yıllar evvel çizen ressamı bulup tabloyu yeniden yaptırmaya karar verdi. Osman'ın da onayıyla yollara düşen Namzet adamı buldu. ancak burada da aksilikler peşlerini bırakmadı! bu gariban da Namzet'in çarkından geçmiş ve adamı kapıda görmesiyle, kapıyı suratlarına çarpması bir oldu! adamın defolun inadına rağmen gitmek şöyle dursun, evin önüne çadır kurmaya muktedir olan Namzet güç bela içeri girmeyi başardı. adamın derdi dağlardan büyük! 

• bu adam gençlik yıllarından beri resimle uğraşırmış ve gençliğinde Namzet ile nazar boncuklu tablo vesilesiyle tanışmış. genç ressam tabloyu bitirip, teslim aşamasına getirdiğinde olan olmuş ve Namzet'in pintiliği zavallının kolunu kaybetmesine sebep olmuş. Namzet Kayserili pazarlığını abartıp, adamın kolunu yerinden çıkarınca gariban bir daha resim çizemez olmuş. 

• adamın süreğenleşen sakatlığı nedeniyle yarım kalan ve sergide olması gerekirken evde kalan yarım resimleri gören Namzet, adamın helallik vermesi için yine dahiyane bir fikir ortaya attı. resimleri Namzet ve Osman tamamlayacak, sergiyi adam açacaktı. ilk etapta kabul etmekte zorlansa da sırf Namzet yakasından düşsün diye kabul etmek zorunda kalan ressam için yeni bir hayat başlıyor..

• yarım resimleri eşit sayıda pay eden Osman ve Namzet iki koldan resimleri bitirmeyi başardı. bir ara Namzet kendini Ünlü Ressam Bob Ross ile eş tutmaya başlayacak kadar kafayı yediyse de sonunda tek parça halinde resimler bitirildi ve sıra serginin yapılacağı galerinin bulunmasına geldi. 

• Namzet bu konuda da Nazmiye'yi görevlendirdi. Nazmiye ilk etapta Namzet kendisi için sergi açacak sandıysa da durumun yardım amaçlı olduğunu öğrenir öğrenmez kolları sıvayıp işe girişti. bu noktada bir tanıdığın sponsorluğu için girişimlerde bulunularak işin daha göz önüne gelmesi sağlandı. o tanıdık kim mi? Neşe! 

• Latife ve Hülya'nın dostluğu uğruna it dalaşına girdikleri Fuat'ın hanımı Neşe, Nazmiye, Anıl ve Ertan'ın müşterek çabalarıyla sergiye sponsor oldu ve ortaya herkesin emeklerinin ve alın terinin olduğu harika bir sergi çıktı! serginin yapılacağı alana gelen adamın mutluluğu ve şaşkınlığı görülmeye değerdi. 

Eh Namzet Horanta! her seferinde dört ayak üstüne düştün de, bir Osman da tökezledin. bakalım onun helalliği de ne zaman gelecek?..