Tövbeler Olsun Bölüm 13 - Öpücük Eniştenin İntikamı...
Öpücük Eniştenin İntikamı
<< Önceki bölümün sonuna yıldırım gibi düşen eniştenin benimsenmesi zor meziyetleri bu bölüm ortaya çıkıyor. Namzet'in para uğruna çenesini söktüğü adamcağızın İstanbul'da başına gelmedik iş kalmıyor >>
- Aslına bakarsanız dışarıdan baktığınızda eli yüzü düzgün, akraba ziyaretine gelmiş tipik bir Kayserili zannedersiniz. ama işin rengi çok başka! ahalinin " Öpücük Enişte " lakabını taktıkları eniştemiz de Namzet'in helallik maceralarının bir parçası olacak, Kayseri'de varı yoğu koyup geldiği büyükşehirde yine Namzet yüzünden olmadık işlere bulaşacak.
- Eniştenin Namzet ile olan bağını anlatmak için 1992 yılında bir flashback yapıyoruz. Eniştenin kumaş Dükkanı var ve Altın dişlerine bakılacak olursa hali vakti de yerinde. Osman'ın Namzet'e "enişten ağzında servet taşıyormuş" demesiyle baba Horanta'nın yine para aşkı kabarmaya başlıyor ve kendisinden borç isteyen enişteye bir teklif yapıyor. teklife göre eniştenin istediği borç verilecek, ödeyememesi durumunda altın dişler alınacak. teminat olarak da dişlerin bir kısmı sökülecek.
- garibim eniştem nereden bilsin Namzet avantacı dolandırıcının teki?! var mısın yok musun sorusuna varım dedi ve teminatı önden verdi. Ancak ana parayı ödeyemeyince Namzet elinde kerpeten ile soluğu adamcağızın dükkanında aldı! sonucu az çok tahmin edersiniz burada mide bulandırmanın lüzumu yok.
- Namzet at nalı söker gibi adamın dişlerini söküp, diş eti sinirlerini zedeleyince, adamda huzursuz dudak sendromu denen bir hastalık baş göstermiş. bu öyle bir illet ki, istemsiz olarak her önüne gelene öpücük atıyor, ne yapsa ağzını durdurmakta zorlanıyor. dünyada bu hastalığa yakalanan sayılı kişiden biri de eniştemizmiş. bu istemsiz ve anlamsız öpücüklerin ilk muhatabı enişteyi karşılayanlar arasında bulunan Osman oluyor. Osman ilk etapta olayları pek çakamamış olsa da Namzet'in zor durumda kalıyor olması hoşuna gidiyor.
- enişte ikinci bombayı öyle bir yerden patlatıyor ki, Başta Namzet bütün Horanta ahalisi deprem tesiri geçiriyor desem abartmış olmam! bu hastalığından ötürü eşini, işini, evini ve kişiliğini kaybeden öpücük enişte, İstanbul'a yerleşip hayatını burada sürdürmeye karar veriyor. bu durum Namzet'in sayısını bile unuttuğunuz kez bayılmasına sebep olurken, asıl mesele Namzet'in Sinan ve Kazım'a verdiği görevle başlıyor!
- daha önce de dedik ya bir işin içinde Sinan ve Kazım varsa aksiyon ve komedi eksik olmaz diye, bu bölüm tam da bu gerçekleşti! Namzet tarafından enişteye ev ve kiralık otomobil bulmakla görevlendirilen saftrik ikili, eniştenin zamansız öpücükleriyle ilk vukuatlarını emlakçı ile geçirdi. çenesi sağlam olmadığından mütevellit adama durduk yerde öpücük atan eniştenin sonu hiç iyi olmadı! herif bildiğin judocu çıktı ve bizim gariplere sille tokat girişmeye başladı.
- ev bulma macerasının ikinci emlakçısı, kelimenin tam anlamıyla bakar kör ve değil ev göstermek, sayı göstersen söyleyemeyecek kıvamda. bakacakları evin karşısındaki bahçede tasmasız ve zincirsiz yatan bir ev köpeği - ki hatırı sayılır derecede heybetli bir arkadaş kendisi? - de öpücüklerden nasibini aldı ve adamları son sürat kovalamaya başladı.
- tüm bu olayların başlangıcında Namzet, saftrik ikili ve enişte bir arabada toplanmış hareket halinde iken yakalandıkları polis çevirmesinde eniştenin öpücüğü bu kez denetim yapan memura isabet etti ve adam görevi başındaki memura hakaret deyip bizimkileri tıktırdı içeri! burada Anıl yetişmese büyük olasılıkla saçma bir sebepten ömür boyu hapis yatacaklardı.
- bu bölümün Namzet nazarında en büyük bombası ise, eniştenin onların evinde kalmak istemesi oldu! baba Horanta bu kez de kalp kiriz geçirip hastanelik olmadı ya, daha buna karada ölüm yok! görelim mevla neyler, neylerse güzel eyler. bu işin devamı fena gelecek ama? hadi hayırlısı!..
Yorumlar
Yorum Gönder