İyi Aile Babası Bölüm 3 - Evlat Büyümüyormuş...

 Evlat Büyümüyormuş

Evlat Büyümüyormuş. kelime anlamı buymuş demek ki. Mehmet Ali'nin bu sözü ve hiç büyümeyen evlatları ile yaşadıkları bizi hem güldüren, hem de düşündüren olaylara sevk etti. bakalım neler oldu?..

• Sevgili okuyucu, baştan anlaşalım bu bölümün asıl starı Damla ve Rıfkı. biri 40 yaşında evden kovulmasıyla, öbürü de sahne korkusuyla bizi hop oturtup hop kaldırdı. bu bölüme Arife'lerin evinde yaşanan komedi ile başlamak istiyorum. 

• Geçtiğimiz bölümde Annesinin bir kız bulup evlenme baskılarını bir ton daha ağır bir şekilde üzerinde hisseden Rıfkı, bu bölüm annesi tarafından babasının da yardımıyla evden kovuldu. gidecek yeri olmadığı için kardeşinin hanesine çökme kararı alan acemi aşık, burada da sonradan ergen Oğulcan'ın popçu olma sevdasıyla karşılaşınca işler bal kaymak oldu desek yeridir! 

• bir poşet kıyafet bir poşet ekmekle kapının önüne konan Rıfkı bir yandan Ayfer'i aklından çıkaramıyor, öbür yandan da Aslı'nın geçtiğimiz bölümkü maddi sorunlarla boğuşan Mehmet Ali'yi spor salonu açmak için biriktirmeye başladığı vadede olan paradan uzaklaştırmaya çalışıyordu. 

• Mehmet Ali kliniğin işleri iyi olmaması, üstüne Aslı'nın da istifa etmesi nedeniyle ti teber ortada kalmış ve ahaliye çaktırmadan para bulabilmenin yollarını aramaya başlamıştı. Bu yüzden dümen ilk olarak abiye kırılmış olsa da Rıfkı bu konuda kelimenin tam manasıyla bir buzdağı çıkmış, kardeşine kuruş koklatmamıştı. 

• Oğulcan'ın şarkıcılık sevdasına gelecek olursak, orada işler karışık! zira sonradan ergen kendini Tarkan'ın yerine koyuyor ve onun gibi bir popçu olmak için ergence hareketler yaparak hem evdekileri, hem de çevresindekileri çıldırtmaya başlıyor. Durumu bir sabah kahvaltı üzeri gören ve şaşkınlıktan ne yapacağını bilemeyen iyi aile babamız ise, artık tek oğlundan da ümidi bu sefer net bir şekilde kesiyor. 

• bu bölümün iki diken üstü olayı var. birincisi küçük prenses Damla'nın okulda yapılacak bir şarkı yarışmasına katılma isteği ile başlayan olaylar zinciri. Damla bu yarışma için her şeyini feda edebilecek vaziyette ve oldukça çok çalışıyor. bunun farkında olan Ayfer de onun heyecanını atlatarak yarışmaya sağ salim katılması için elinden geleni yapıyor ancak pek de işe yaramıyor. 

• yarışmanın yapılacağı salona geldiğinde Damla, müdürün patavatsızlıkları ve sahneye kameralar konarak kayıt altına alınacaklarını öğrenmesiyle aniden düşüp bayılıyor! o an yanındaki arkadaşları ve öğretmenleri zor bela ayıltıp derse geri gönderiyor ancak Aslı ve Mehmet Ali Durumu öğrenince bir heyecan soluğu okulda alıyor! 

• Aslı - Mehmet Ali - Ayfer üçlüsü arasında geçen kilit bir muhabbetin sonrasında Damla'nın sahne korkusu olduğu ortaya çıkıyor. Ayfer kızın bir an evvel profesyonel bir pedagog desteği almasını uygun buluyor ancak Damla günlerce Hazırlandığı yarışmaya katılamamaktan oldukça korkuyor. e bir yandan da sahneden korkuyor tabi?! bu noktada Ayfer'in aklına dahiyane bir fikir geliyor! 

• Süper öğretmenimizin planına göre Damla sahneye ailesiyle birlikte çıkacak, bu sayede korkusunu atlatmış olacaktı. bunun hemen öncesinde " görmediğin şeyi sevme" fikriyle öğretmenimiz Damla'ya bir de koyu renkli bir güneş gözlüğü verdi. bu sayede midir bilinmez, Damla sahneye çıktığında resmen ay gibi parlıyordu! klavyede Aslı, gitarda Oğulcan ve Bateride Rıfkı'dan oluşan harika bir ekiple sahneye çıkan Damla, hem sesiyle, hem de kıyafetleriyle göz dolduruyordu. bu ekip çalışması, ona bir de birincilik getirmişti. 

• bu anlara Ayfer'in bir problemi de damgasını vurdu tabi! Mehmet Ali ve Hocasının haftalardır çaresini aradıkları "dans manyaklığı" hastalığının etkileri onda da görüldü ve kadın kendini bir türlü durduramadı! denizden çıkmış orkinos gibi sarıp sarmalanarak Mehmet Ali'nin kliniğine götürülen zavallı bu konuda belki bilimsel bir başarıyla vesile olabilirdi. bekleyip görelim. 

• bu bölüm Pamuk Ailesi'nin reisi Arife'den Damla'nın olayına karşı curcunalı bir falso geliyor! Rıfkı'yı evden kovduktan sonra yalnız kalan ve Kerami'den de hayır göremeyen Arife, temizlik yapmak için buzdolabını kaldırdığı esnada beli kütledi ve mutfak kapısının önünde kaskatı kesildi! o dakikalarda hocasıyla uğraşan Mehmet Ali bir de bu haberi alınca koştura koştura annesinin yanına gitti. 

• kadıncağızı kağıt gibi katlanmış vaziyette görünce heyecanlanan doktorumuz, annesini hemen hastaneye yetiştirdi. Arife her zamanki mızmızlığıyla neden oğlunun kliniğine gitmediğinden tutun, okul servisinden bozma ambulansla taşınmaya kadar pek çok konuda söylenmeye devam etti. kendisini bıraktığımızda boynunda omurga sabitleyici, onun üstüne iple asılmış bir MR CD'si ile ben nerede hata yaptım diyerek hayatı sorguluyordu...