Güzel Günler Bölüm 19 - Altın Gol...

 Altın Gol

Atakan birbirinden tuhaf yedi benzemezi bir araya getirip futbol takımı kurarsa ne olur?! 

• geçtiğimiz bölüm içinde Cevval baristamız işe yeni aldığı çömez Cemre ile iyi  Futbol oynayabildiği konusunda iddialaşmış, sonunda beli ve bilumum iskelet sistemini kaybedecek derecede sakatlanmıştı. bu bölüm bu iddia yeni bir boyut kazanıyor, işin içine Altan'dan tutun Füsun'a kadar herkes karışıyor! 

• Cemre'nin futbol konusunda kışkırttığı ve kelimenin tam anlamıyla dümdüz ettiği Atakan bu bölüm inat ve keferelikte level atlıyor. dükkana damacana su getiren bir elemanın damacanayı orta yere bırakıp gitmesiyle başlayan bu inat ve keferelik ilk etapta yine zavallının beline sebep olsa da hem Cmere'nin dilinin durmaması, hem de Atakan'ın sakatlıktan kurtulamamış olmasına rağmen efelik taslamasıyla bambaşka bir noktaya evriliyor! 

• Cemre ve takım arkadaşlarına karşı yeni bir taktik geliştirmenin yollarını arayana Atakan ailenin ve çevrenin erkeklerini tek tek arayarak maça katılmaları konusunda yapışkan bir ısrarda bulundu. Hakim, Mihran, Altan, Derin, Feyyaz ve Hakim'in çırağı Cumali'den oluşan ekip bu kez Atakan'ın belini yerde bırakmayacak, Gülce familyası bu maçı alacaktı! ancak ufak bir pürüz vardı ki, Cumali dükkanla ilgilenmesi gerektiği için gelememişti! 

• maça bir kişi eksik çıkmak istemeyen ve ne yapacağını kara kara düşünen Ato ahalini  baskısıyla oyuna Füsun'u almaya karar verdi! ancak bu karar pek, hatta hiç de yerinde bir karar olmadı! Füsun hem fiziki olarak, hem de kondisyon açısından ortama ve şartlara uyum sağlamayı beceremedi ve sürekli ya gol yedi, ya da bizimkilerin atacakları gole engel oldu. 

• Füsun'un bir takım beceriksizlikleri ve afallamalarına rağmen iyi bir performans sergilemeyi başaran ekip kendince iyi bir skor elde ederek sahadan ayrıldı. umarız Ato da bundan sonra  beceremediği işlere kalkışıp sağlığını ve akli melekelerini riske atmaz. 

• gelelim bu bölümün Kıymet usta güzellemelerine! canımız ustamız bu bölüm öyle bir hayra kalkışıyor ki hem disleksik bir çocuğa ücretsiz eğitim almanın, hem de bir aileye yeniden bir araya gelmenin kapıları aralanıyor! geçtiğimiz bölüm Kıymet ve Hakim için bir dertleşme, bir sırdaşlık bölümü olmuş, Hakim ayrı kaldığı kızlarıyla yeniden bir araya gelmek istediğini ustamıza anlatmıştı. bu bölüm Kıymet Hakim'i kızlarıyla buluşturmak için kolları sıvıyor, Nisan ve Eylül babalarıyla buluşmaya hazırlanıyor! 

• Kıymet daha önce izini bulduğu Küçük kız Nisan ile Füsun'un da yardımıyla iletişim kurmayı başardı. Nisan, ablası Eylül'ün öğretmen olduğunu ve tıpkı Leylim gibi harfler ve sayılarla problemleri olduğunu anlattı. bu durumu da üzerine alan Kıymet Medet adındaki çocuğun annesiyle görüşüp işi düzeltebilmek için çalışmalara başladı. çocuğun annesi oğlunun okulda istenmediğini, aşırı hırçınlıkları yüzünden ailelerin kendilerine karşı bir antipati beslemeye başladıklarını söyledi. 

• Medet'i yeniden okula kabul ettirebilmek ve annesinin ücretsiz eğitimden faydalanmasını sağlamak gibi yeni bir misyon edinen ustamız, çocuğun hırçınlıkları ve aşırılıklarından mustarip anneleri Eganis'de bir araya toplayıp konuşmaya karar verdi. ilk etapta bu karar pek normal karşılanmasa da Kıymet'in tatlı dili ve öğretici mizacı bu sefer de yılanı deliğinden çıkarmayı başardı ve anneler Medet'i bir kez daha okula almaya karar verdi! 

• Medet'in disleksi eğitimi için kurul raporu alınması gerekiyordu ve bu gerekliliğin nasıl giderileceğini en iyi Mihran biliyordu. zira Leylim de aynı derdi çekiyordu ve Mihran sık sık onunla ilgileniyordu. bu olayı da Mihran'ın desteğiyle halleden ustamız bu konuda da rahat bir nefes almıştı. her şey tatlıya bağlanmış, sıra kardeşleri babalarıyla buluşturmaya gelmişti. bunun olabilmesi için bir iftar organizasyonu hazırlayan ustamız bakalım bu sefer de dargınları barıştırabilecek mi?..