Tozkoparan İskender Sır Bölüm 5 - İştar'ın Aslanı...

 İştar'ın Aslanı...

Sarnıçta başlayan macera dehlizde devam ediyor. Tozkoparan baba özleminin kurbanı olurken yeni bir "sır" açığa çıkıyor!

SARNIÇ MACERASI DEVAM EDİYOR! KASTOR SONUCA YAKLAŞIYOR!

• Geçtiğimiz bölüm tozkoparan ekibi için bir hayli komik ve heyecanlı sürmüş, bölümün sonunda ekip oyunculuk bile yapmak pahasına sarnıçta büyük bir maceraya çıkmıştı. bu bölüm bu maceranın ucu yeni bir dehlize, İbn - i Arabi'nin sırrına doğru ulaşıyor!

• geçtiğimiz bölümün sonunda sarnıçta elektriklerin kesilmesiyle kapalı kalan ekibimiz bu bölümün başında yapıyı koruyan bir hareket sensörü olduğunu anlamış, en ufak bir harekette alarmı devreye alarak ortalığı ayağa kaldıracaklarının farkına varmıştı. tam da bu esnada Kastor da bizimkileri arıyor, sarnıcın etrafında dolanıyor ve bulduğu en ufak bir DNA izini bile değerlendiriyordu. nitekim bu değerlendirme bu bölüm sonuç veriyor, Tozkoparan ve Kastor ilk kez yüz yüze geliyor!

• ekibin köşeye sıkışmasından faydalanan Kastor robotlarıyla birlikte mekanı basmaya ve bizimkilerin aradığı işarete el koymaya karar verdi. bu sırada Baykuş bilekliğinin gücünü kullanarak hareket sensörünü etkisiz hale getirmiş, bizimkiler aradıkları işaretin peşine düşmüştü. işaret sarnıcı sırtlayan kolonların arasına gizlenmişti ve ekip birbirinden bağımsız dört kolon üzerindeki dört farklı yıldızı üzerindeki düğmeler yardımıyla harekete geçirerek çalıştırmış ve kolonların birinden bir aslan figürü çıkmıştı. 

• figür bulunduktan sonra ortaya çıkan Kastor ekibi köşeye sıkıştırdığını düşünerek mekana baskın verdi, ancak tozkoparan yine kıvrak zekasını konuşturarak ekibi dışarı çıkarmayı başardı. Kastor ile baş başa kalan İskender hayatının hatalarına bir yenisini daha ekleyerek aslan figürünü Kastor'un gözünün içine baka baka eline almış ve onu asla ele geçiremeyeceklerini söyleyerek ışık hızında oradan uzaklaşmıştı. artık sıra bu figürün sırrını çözüp asıl meseleyi çözüme kavuşturmaktaydı. ama önemli bir detayla! 

TOZKOPARANLAR GÜVENLİ ALANDA. ASLANIN SIRRI ÇÖZÜLÜYOR!

• Kastor'u atlattıktan sonra ekiple buluşan İskender ekibi güvenli ve sakin olduğunu düşündüğü bir balıkçı barınağına götürdü. gece burada geçirilecek, aslanın sırrı çözülecek ve yeni rotaya doğru yelken açılacaktı. bu noktada Baykuş'un kendiyle alakalı bir sitemini de anlatmazsak olmaz çünkü her bölüm ekibi ipten alan kendisiydi. 

• Baykuş bacaklarındaki tekleme ve işlevsizlik yüzünden ekibi yavaşlattığını, sorunların çözümünde etkisiz kaldığını hatta ekibe ayak bağı olduğunu bile düşündü. İskender de bizim gibi düşünüyor olmalı ki Baykuş'a bir takım olduklarını, birinin yardımı olmasa bu noktaya gelemeyeceklerini incelikli bir dille ifade etti. İskender'in yapıcı ve birleştirici yanı Baykuş'u da motive etmeye, onu canlandırmaya yetmişti. 

• aslan olayına geri dönecek olursak, ekip gece boyu bu biblonun ne anlam ifade ettiğini, ne işe yaradığını çözmeye çalıştı, ancak parlak fikir ve ekibi aydınlatan cümle yine Baykuş'tan geldi. ellerindeki aslan figürünün aynısı İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde vardı! ( Gölge sezonunu takip edenler ekibin daha önce buraya taş aramak için de geldiğini hatırlayacaktır )

• Baykuş'un hızlı düşünmesi ve analitik zekasıyla yeni rotasını öğrenen tozkoparanlar sabah erkenden müzeye giderek aslan figürüyle alakalı bir işaret aramaya başladı, ancak gözle görülür yerlerde bulamadı. ekip üç grup halinde araştırmalarını sürdürürken Baykuş'un fark ettiği bir detay yine ekibimizi farklı bir maceranın içine çekecek, aslan yattığı yerden belli olacaktı! 

LAHİTLER ALTINDA YENİ DEHLİZ! KASTOR EKİBE TUZAK KURUYOR! 

• müzenin ücra bir noktasında ellerindekine benzer bir aslan figürü taşıyan bir antik çağ mezarı gören Baykuş bunu ekiple de paylaşarak bizimkileri o noktaya yönlendirdi. mezar taşının etrafında aslan figürünü aramaya koyulan ekip bu kez Arda'nın genelde hiç kullanmadığı dikkati sayesinde taşın üzerinde aslan figürüyle bire bir uyumlu bir boşluk gördü. ellerindeki bibloyu bu boşluğa oturtan İskender lahit taşının aslında derinlerde bir geçide ait giriş kapısı olduğunu fark etti. 

• Arda'nın girmeyelim ısrarlarına rağmen içeri giren ekibi ilk karşılayan bubi tuzakları oldu! Arda'nın kuruyası merakı yüzünden daldığı bir delikte hareketli duvarlarla insanları arasına sıkıştıran bir düzenek vardı ve yine Arda'nın tuzağı harekete geçirmesiyle ekip resmen kapana kısıldı! çocukların dikkati sayesinde duvarda asılı olan bir su terazisi duvarı durdurmak için gerekli ipucunu vermiş, dört köşedeki dört taşa ve taşların ortasındaki noktaya basan ekip duvarı durdurmayı ölmeye ramak kala başarmıştı.

• duvarların arasında pestil olmaktan son anda kurtulup şükür tesbihi çeken ekibimiz dehlizin içinde tam tur döndükten sonra meşalelerin aydınlattığı büyükçe bir avluya çıktı. bu avlunun orta yerinde bir küre sahibi tarafından açılmayı bekliyor, içindeki tarihi sırra mazhar olacak kişiyi görmek istiyordu. 

• kürenin etrafında da bir tam tur dönen bizimkiler bu kez Asya'nın keskin gözleri sayesinde kürenin durduğu kaidenin altında sır broşunun uyacağı bir boşluk keşfetti. İskender boşluğu broşla doldurdu ve küre kendiliğinden açıldı. burada Kastor en büyük hamlesini yapacak, yeni kozunu oynayacak ve İskender'i baba hasretinden vurarak sırrı ele geçirecekti! kürenin içinden 1500'lü yıllara ait bir harita çıktı. haritanın işlevi ve anlamını ne yazık ki öğrenemeyen ekibimiz dehlizin avlusundan gelen tanıdık bir sesle irkildi. bu ses Salih'e aitti! 

• ya da Kastor bizimkilerin öyle sanmasını istemişti, çünkü Salih'in görünümüne bürünmüş bir hologramdı bu ve İskender baba hasreti çekmesinden faydalanan Kastor'un böyle bir kılığa girebileceğini o anda düşünememişti. şu ana kadarki en büyük oyununu oynayan Kastor tozkoparanın elinden haritanın olduğu tüpü kapmayı başararak ekibi dehlize hapsetti ve oradan ayrıldı! Baykuş'un Kastor ile ilgili bir zaman deliği tespit etmesiyle rahatlayan ekibimiz umarım sonraki bölümde haritayı geri almayı başarır...