Gassal Bölüm 1 - Ben, Gassal...

 Ben, Gassal...

Hayat dediğin göz açıp kapayana kadar. Ama bazıları için gözleri ebediyen kapattıktan sonrası daha önemli. Baki de bu noktaya önem atfedenlerden biri...

• Hikayemizin ana ve en dertsiz görünen, ancak içinde fırtınalar kopan karakteri Baki İstanbul'da bir mezarlıkta gassal olarak çalışan, kimi kimsesi olmayan kendi halinde bir adam. kimine göre hayata ters tarafından bakan, kimine göre fazla sürrealist bir adam. görevinin getirdiği psikolojik baskıdan olsa gerek ne evlenmiş, ne kendine düzenli bir hayat kurmuş. bunu yapmasını isteyen bazı arkadaşları da yok değil tabi. 

• Baki mezarlığın gasilhanesinde ölülerden korktuğu halde neden gassallık yaptığını bilmediğimiz ve kendisi gibi kimsesiz çırağı Nadir ile birlikte vefat edenleri define hazırladığı bir gün karşısına hiç olmadık insanların çıkarak ona ölümün gerçekliğini ve bir gün onun da başına geleceğini hatırlatması üzerine hem bir korkuya kapılıyor, hem de o herkes için muğlak soru aklını kurcalamaya başlıyor. "  ölünce beni kim yıkayacak? "

• Baki define hazırladığı bir mevtanın kimsesiz olduğunu cenaze nakil aracı şoförü Nazım'dan öğrenince mezarlık imamının da çağrısıyla cenaze namazını kılmak üzere camiye doğru yola çıktı cenaze aracına binmeyi istemeyen ve yürüyerek gitmeye karar veren Baki camiye doğru yol alırken yeni kazılmış bir mezarda gördüğü bir çiçek dikkatini çekti. bu çiçeği incelediği esnada karşısına çıkan bir grup serseri de hiç beklenmedik bir anda adamı bıçakla yaralamaya kalktı! en azından Baki'nin rüyasında bu böyleydi.

• ilerleyen dakikalarda mezarın başında yerde yatar halde gördüğümüz Baki'nin aslında oracıkta uyuyakaldığı ve gördüğü bir kabusun etkisinden çıkamadığı sonradan anlaşıldı. bu noktadan itibaren hem Baki'nin hayatını, hem de kendi iç dünyamızı sorgulamaya başlayacağımız zamanların geleceği artık ayan olmaya başlamıştı. 

• Baki'nin mezarlık çalışanları dışında etrafında olan tek tanıdığı Ahmet hanımı Neslihan ve 3 çocuğuyla yaşayan, hafiften kılıbık ama fazlasıyla iyi yürekli bir adam. Neslihan ile ikisi Baki'nin bu paranormal aktivitelerinin gassallık yapmasından ileri geldiğini düşünüyor ve evlenip bir aile hayatı kurması için adama baskı yapıyor. ancak Baki buna hazır mı? gerçekten evlense işiyle ailesini bir arada götürebilir mi? bunları soran yok. Baki Ahmet'i konuşmak için yanına çağırdığında dananın kuyruğu koptu. Baki ebedi alemin çilesini çekerken Ahmet ona buldukları kızla görüşüp onu istemeye gitmek için baskı üstüne baskı yapıyor, konu kuru pilav yerken daha derin bir şekilde masaya yatırılıyordu.  

• Ahmet'in davetiyle onların evine yemeğe giden Baki Neslihan'ın garip tepkileriyle karşılandıktan sonra konu kulağından tutulup kız isteme mevzusuna getirildi. Baki ne kadar inat etse de, konuya ve olaylara sıcak bakmasa da ikili adamın ağzından girip burnundan çıktı ve Baki elinde çiçek, boynunda kravat üstünde takım elbise kız istemeye kız evine doğru yola çıktı. ancak burada da beklenmeyen olaylar birbiri ardına cereyan edecek, karı koca adamın başının etini yedikleri kızın bir yavuklusu çıkacak ve Baki bir kez de buradan gol yiyecekti! 

• başından sonuna kadar garip geçen bu kız isteme merasiminin ilk faulü Neslihan'dan geldi. anormal derecede abartılı saç kıyafet ve ayakkabılarıyla kendine gerçekten Baki'nin annesi formu kazandıran kadın yine Baki'nin dalga geçmeleri arasında kız evinin kapısını çaldı. kapı açıldığında tayfayı birbirinden güzel dört kız karşıladı. bunlardan biri Baki'nin müstakbel hanımı Kerime idi. ancak Baki kızı hiç görmediğinden hangisi kim tanıyamadı. 

• Baki'nin Ahmet'in zoruyla tuhaf ve hafiften çatlak bir aileye düştüklerini anlaması uzun sürmedi. kızın babası Aziz hem akrabalarım dediği dört tane sap herifi yan yana oturtup onlardan her lafına onay alması, hem de Ahmet ile olan ve kısır döngüye dönüşen muhabbetiyle işlerin saçma sapan bir noktaya gideceğini açıkça belli etmişti. bu koyuldukça saçmalaşan muhabbete kız anası Baki'yi yanına çağırarak son noktayı koydu. ancak asıl mesele bundan sonra başlıyordu. 

• Baki ve Kerime'yi özel olarak konuşup sohbet etmeleri için bir odaya kapatıp kapı eşiğinden muhabbeti dinleyen kız tarafı bir an için ortamı boş bırakınca Baki kelimenin tam manasıyla bülbül gibi şakımaya, dert anlatmaya ve içini dökmeye başladı. anasının kapıda erkete durduğunu bilen Kerime ilk etapta bozuntuya vermemiş olsa da biraz sonra kızın içinden tam bir Zeyna çıktı ve kız Baki'ye ağzına geleni saydırdı! aslında bu durum kızın Baki'yi sevmemesinden değil, onun bir sevdiğinin olmasından ve mahpus olmasından kaynaklanıyordu. tabi zavallı Baki bunu duyar duymaz yıkıldı ve üç kişi geldikleri kız evinden tek başına, elinde getirdiği çiçeklerle ayrılmak zorunda kaldı. genç gassal kendisini öteki dünyaya hazırlayacak birini ararken aşkı bulabilecek mi?...