Kod Adı Kırlangıç 3. Sezon 8. Bölüm ( Bölüm 63 ) - Öngörülemeyen Sonuçlar...

 Öngörülemeyen Sonuçlar...

Hakan ve Şirket Kırlangıçlardan ikinci ikiz kapı anahtarını kapmayı başarırken Yiğit Efe bu durumdan kendini sorumlu tutuyor. Fatih ve iyi konsey ise anahtarın selameti için harekete geçiyor.

• Öngörülemeyen sonuçlar. bu cümle benim çok sevdiğim bir eski zaman bilgisayar oyununun sloganıydı. şimdi kırlangıçların yaptıkları büyük hata ve içine düşecekleri yeni tuzak için kullanıyorum. Zeynep ve Yiğit Efe'nin tutsak odalarından kurtulmasıyla başlayacak süreç Hakan'ın kısmen amacına ulaşması, şirketin istediğini alması ve iyilerin zayıf düşmesiyle son bulacak. 

• geçtiğimiz bölümün sonunda Yedikule'deki tutsak odalarında odaların amacına uygun bir biçimde tutsak halde bıraktığımız alfa kırlangıçları bu bölüm biri baygın, biri üzgün halde buluyoruz. Zeynep ve Yiğit Efe surlarda elleri kolları bağlı beklerken şirket ajanları anahtarı onlardan çalmayı başarmış ve  onu Hakan'a götürmeye hazırlanıyordu, ta ki hiç birinin orada olmasını beklemediği iki davetsiz misafir ortaya çıkana kadar. Pera ve Atlas! 

• Atlas'ın anahtarı Hakan'a kendisinin götürme isteğiyle başlayan macera bu bölüm onlar için olumlu sonuçlanıyor. uyku gazıyla bayılttıkları ajanları atlatıp anahtarı almayı başaran sürüngenler hızla surlardan çıkış yolunu aramaya ve oradan kaçmaya girişti. tam o anda planın en başından beri uygulayıcısı ve bir numarası olan Celal ile karşılaşan ikili Celal'in kıvrak zekası ve usta yalancılığı sayesinde durumu anlamanın eşiğinden döndü. 

• sürüngenler anahtarla birlikte Hakan'ın yanına doğru yola çıkarken alfa kırlangıçlar kanatları kırık çaresiz bir biçimde tuzaklardan ve lazerli kapılardan kurtulup arkadaşlarıyla kavuşmanın yollarını arıyor ancak bir çözüm yolu bulamıyordu. Zeynep gereksiz ve aşırı üzüntüsüyle alfa kırlangıcı uyandırmaya çalışırken Yiğit Efe de bitişik odada baygın bir biçimde oturuyor, Zeynep'in seslenmesine karşılık vermeye çalışsa da başarılı olamıyordu. onlar oldukça kötü bir durumda  bir mucize olsun diye beklerken mucize öyle bir yerden geliyor ki, inanması bir hayli güç! 

• okulda bizimkilerden haber alamayan ekibin geri kalanı bir yandan çocuklara ulaşmaya çalışıyor diğer yandan da Zeynep'in pimpirikli annesinin baskın telefonları karşısında ne yapacaklarını düşünüyorlardı. onlar da bu zor durum karşısında çaresizlikle okulda dolaşırken çocukların endişeli hallerinin gözüne takıldığı Kamil olan biteni anlamak ve çocuklara yardımcı olabilmek için peşlerinden gidiyor. 

• çocukları atölye sınıfına kadar takip eden Kamil pürdikkat  muhabbeti dinliyor, duydukları karşısında kulaklarına inanamıyordu. takımın alfaları kayıptı ve koca yürekli kantincimiz onları kurtarmak için kendini feda etmeye karar verdi, ancak o da yanında bir davetsiz misafir taşımak durumunda kaldı. bu davetsiz misafir kim miydi? tabi ki de Aspar! Kamil ile birlikte laf dinleyen  Aspar da istemeye istemeye oyuna dahil olmuş ve iyilik yaparak bizimkileri kurtarmak durumunda kalmıştı. 

• Kamil'in hurda yığını arabasıyla yola çıkan Aspar bir yandan Kamil ile bir yandan da arabanın sarsıntısıyla uğraşa uğraşa surlara kendini zor attı. ellerinde silah belledikleri süpürgeler telefon sinyalinden çocukların yerini bulmaya çalışan ikili tutsak odalarının kapısında doğru ilerlerken Yiğit Efe de kendine gelmiş ve Zeynep ile düşüncelere dalmışlardı. Yiğit Efe son anda anahtara bakmayı akıl etti ve ilk bomba orada patladı! anahtar yoktu ve görev daha ikinci planda yerle yeksan olmuştu. 

• Aspar ve Kamil'in üstün gayretleriyle okula tek parça halinde dönmeyi başaran ekip diğerleriyle buluştuğunda alfa kırlangıcı bir hüzün ve endişe bulutu sardı. anahtar kaybolmuştu ve Yiğit Efe tüm sorumluluğu üstüne alarak ekibin geri kalanıyla konuşmaktan imtina etti. durumu anlayan bizimkiler de onun üstüne fazla gitmedi ancak durum oldukça tehlikeli ve kritikti. bu noktada Fatih'e haber verilip olayların bütün şeffaflığıyla anlatılması gerekiyordu, nitekim öyle de oldu. 

• geçtiğimiz bölüm bir devlet işi için Mehmet usta ile birlikte Ankara'ya giden Fatih'i bu bölüm başkentin yollarında görüyoruz. anlaşılan o ki geliş sebepleri konusunda bir pürüz çıkmamış. ancak asıl pürüz hatta büyük pürüz Yiğit Efe'nin Fatih'i aramasıyla ortaya çıkacak, Ankara ve İstanbul aynı anda karışacaktı!,

• Yiğit Efe'ye dinlenme olasılığı olmayan bir telefon veren Fatih onun aramasını görünce şaşırdı. sonrasında anahtarla ilgili meseleyi ve olup bitenleri duyunca kelimenin tam manasıyla ateş püskürdü ve oldukça sinirlendi! ki haklıydı da Yiğit Efe ilk defa kendi başına hareket etmişti ve bunun bedeli ağır olmuştu. ayarladıkları ilk helikopterle geri dönen fedaimiz anahtarı geri almak için bir plan yapacak, ancak hayalet ve şirket de boş durmayacaktı. 

• soğuk surlarda uzun süre beklediği için hastalanan ve mental durumu da aynı derecede bozuk olan alfa kırlangıç kendini hem üzgün, hem de bitkin ve utanmış hissediyordu. bu durumu değiştirecek fikir yine bizim bitirim ikiliden, yani Tonguç ve Şahin'den geldi. surlarda olup bitenler hakkında notlar alarak dedektif ceketini giyen bitirim ikili daha önce çocukları tuzağa çeken turist kılıklı ajanın izini sürmeye ve onun hakkında veri toplamaya başladı. veriler doğru kişiye götürmüştü, ancak Hakan izleneceğini anlayıp çoktan bir B Planı yapmıştı bile. 

• Tonguç ve Şahin'in anahtarın teslimatının bir limanda yapılacağını öğrenip haber vermesinden sonra Yiğit Efe de hemen Fatih'e haber verdi. aynı anda hem devlet hem de şirket ajanlarıyla liman girişindeki konteyner parkında karşı karşıya geldi. şirket ajanları devlet ajanlarının ortama yaptığı dalışa şaşırmış gibi görünse de aslında her şey Hakan'ın kırlangıçları oyuna getirmek için attığı bir yemden ibaretti. 

• şirket ajanları sahte şaşkınlıklarının ardından anahtarın içinde olduğu çantayı hiç bir müdahalede bulunmadan devlete teslim etti. o kutuyu almaya gelen Mehmet neler döndüğünü anlamadan emaneti almış olmanın sevinci ve gururuyla rahatladı ancak ortada şöyle bir detay vardı ki, anahtar sahteydi! evet devletin eline geçen anahtar Celal tarafından yaptırılmış bir kopyadan ibaretti ve bu hiç bir işe yaramazdı. bizimkiler sahte anahtara sevinirken hayalet yine yapacağını yapmış ve tuzak içinde tuzak kurmuştu. önümüzdeki bölümler hem Fatih için, hem de kırlangıçlar için oldukça zorlu görevlerin habercisi.