Hayatımın Günlüğü - 1

 Demir Attık Issız Adaya...   Acı, Gerginlik, Kararsızlık ve Her geçen salise Sönmeye Başlayan Umutlar. bir takipçimizin dediği gibi. Bu Bölümü Anlatmaya Gerçekten Kelimeler yetmez. Ama Cesaretimizi toplayıp bir yerden Başlamamız Lazım... Geçtiğimiz bölümün sonu. Yaman, Zeliş ve Mustafa Yaman'ın teknesiyle Denize Açılmış, Mustafa Zeliş'den her Zamanki Paparalarından birini yemişti. Önceki bölümde Tekneye Sabotaj Planlarıyla Sızıp, Yaman ve Zeliş'in gelmesiyle İçeride Mahsur Kalan Mustafa Paçayı Kurtaramamış, Evvel Zeliş'e, Sonra da Yaman'a Yakalanmıştı. Herşey Güllük Gülistanlık İlerlerken, Yaman'ın Mutfaktaki işlerinde Zeliş'in yardımını istemesiyle Gıpgıp ve kürük Ailelerinin Hanelerine Düşecek Ateşin Fitili Ateşlenmişti! Zeliş Yaman'a Mutfakta Yemek Hazırlığı için Yardım ederken, Kazara Yağı Tava Yerine Ocağa Boşalttı ve Büyümesi Muhtemel bir Yangın çıktı. Yangından Ötürü Kaçacak Fazla yerleri Olmayan Zeliş ve Yaman'ın Aklına İlk Eta...

Mustafa, Zeliş ve Yaman denizin ortasında kalakalmışlardır. Kıyıya vuran tekneyi bulan Sahil Güvenlik alarm durumuna geçer ve aramalar başlar. Çocuklarının kaybolduğunu öğrenen Gıpgıp’lar ve Kürük’lerde acılı bekleyiş başlar. Cabbar kimseyi dinlemez ve kız kardeşini aramak için kolları sıvar ancak kendi başını da derde sokar. Diğer yandan çocuklarını merak eden sadece Gıpgıp’lar ve Kürük’ler değildir elbette. Köyün kibirli, öfkeli, zengin bir misafiri vardır; Yaman’ın annesi Müzeyyen. Müzeyyen oğlunun kaybolma acısını köylülerden çıkarmak isteyince olaylar iyice karışır. Oysa o sırada Mustafa, Zeliş ve Yaman bir kıyıya vurmuşlardır, iyilerdir. Ancak çıktıkları yer bir adadır. Aralarında olan onca şeyden sonra Mustafa, Zeliş ve Yaman ıssız bir adada, bir arada kalırlarsa ne olur? Neler olmaz ki?