Kod Adı Kırlangıç 2. Sezon 14. Bölüm ( Bölüm 40 ) - Kırmızı Kaftanlı Adam...

 Kırmızı Kaftanlı Adam...

Bir kıyafet sizi özel yapmaz, ancak bir okul dolusu çocuğu delirtip okulu birbirine katabilir. bu bölüm kırlangıçlar Tonguç'un ortaya attığı hikaye yüzünden eski odaya ulaşmakta zorlanıyor...

• Geçtiğimiz bölümün sonunda takımımız ikinci parşömendeki Osmanlıca yazıları ortaya çıkarmış, yazılar normalinden farklı bir şekilde yazılmış olduğu için çevirinin nasıl olacağı konusunda düşüncelere dalmıştı. bu bölüm bu çeviri ortaya çıkıyor, ancak ona ulaşana kadar geçecek sürede Teknoloji Okulu'nda yer yerinden oynuyor! 

• geçtiğimiz bölümün sonunda ortaya çıkan  yazı düz metin biçiminde değil  spiral şeklinde yazıldığı için çocukların kullandıkları çeviri programıyla normal görüntü üzerinden çeviri yapmak zor oldu. bu konuda alfa kırlangıcın aklına gelen bir fikir bu konuda takımımıza destek olabilirdi, ancak yine karavanaydı. çevirin programını odadaki laptop bilgisayara yükleyen Yiğit Efe Tonguç'tan kağıdı düz tutmasını istiyor. bilgisayarın karşısında yerini alıp kağıdı bilgisayarın kamerasına doğru tutan Tonguç heyecanla çevirinin gelmesini beklerken program metin yok biçiminde bir hata vererek çalışmayı durdurdu. 

• ortada metin vardı, ancak belli ki sırrına ulaşmak biraz zaman alacaktı. bunun için ortaya bir fikir atan kırlangıçlar bir de kağıdı kendi etrafında döndürerek çeviri yaptırmayı denedi. fikir güzeldi, ancak kağıt olması gerekenden fazla hızlı döndüğü için bu kez de eksik metin hatası alındı. bu konuyu açıklığa kavuşturup kağıttaki metnin ne anlam ifade ettiğini bir an önce çözmek isteyen takımımız bunun için de bir plan geliştirecek, ancak planı uygulamaya koymak bir hayli zor olacaktı. 

• kırlangıçlar daha önce buldukları bir rakam üzerinden inşa ettikleri bir cihazla cep telefonunu döndürüp kağıdı döndürüyormuş gibi yapan bir cihaz tasarlayıp üretti, ancak bu cihaz okulun atölye sınıfındaydı ve belli bir saatten sonra okul içinde dolaşmak yasaktı. bu yasağı bir kereye mahsus delerek odalarından çıkan Yiğit Efe ve Tonguç o sırada yurt binasında devriye gezen Sadi'yi papatya çayı, battaniye ve rahatlatıcı bir video ile kendinden geçirip uyutmayı başardı. bunun hemen öncesinde Şahin ve Aslan'ın dikkatini fazlasıyla çeken kırlangıçlar her zamanki işimiz var bahanesini uydurduysa da pek başarılı olamadı. 

• aynı şekilde odasından kaçtığını düşündüğümüz Zeynep de peşine Müge ve yıldızlar kızlarını takmış olacak ki tüm bu öğrenciler bir arada atölye sınıfında buluştu. bizimkilere büyük bir merak ve ısrarla gece yarısı okul binasında ne işleri olduğunu soran diğer çocuklar mantıklı bir cevap alamayınca işlerin sarpa sarmaya başladığı nokta ve an gelmiş oldu, zira Tonguç'un anlatacağı bir hikaye bütün okulu ayağa kaldıracak ve herkesi yeni bir korku girdabına sürükleyecekti. 

• yıldızlar ve aslanlardan kurtulmak için bir korku hikayesi anlatmaya karar veren Tonguç bölüm başlığımıza da ilham veren Kırmızı Kaftanlı Adam hikayesini anlattı. çocuklar bu hikayeye ilk etapta inanmamış olsalar da korktukları yüzlerinden belliydi ve kırlangıçlarda bir daha bize bulaşmazlar hissi yaratmıştı, ancak bu his pek de uzun sürmedi. 

• büyük bir heyecan ve  mutlulukla depoya doğru yola çıkan kırlangıçları eski oda kapısının önünde karşılayan manzara pek de iç açıcı değildi. okuldan birkaç öğrenci kırmızı kaftanlı adam hakkında araştırma yapıyor, delil toplamaya çalışıyordu. olanları gördüklerinde kabağın Tonguç'un başına patladığı kırlangıçlar ise ilk defa bir işi eline yüzüne bulaştırmış ve okulu boş yere korkutmuş olmanın tedirginliğini yaşamaktaydı. ancak bir süre sonra bu korku okulun tamamına yayılacak ve kırmızı kaftanlı adamın gerçekliği sorgulanmaya başlayacaktı. 

• bir teneffüste Tekin hoca Aslan ve Şahin'den Sadi'yi bulmalarını istiyor. istemeye istemeye de olsa adamı aramaya başlayan çocuklar öğretmenler odasının olduğu koridora geldiklerine Aslan Şahin'in yanından ayrılıyor, tam da bu noktada Şahin korkudan ödünü yerde bırakıyor çünkü tam da duydukları hikayeye uyan tipte bir varlık gözünün önünde geçiyor! korkudan dili tutulmak üzereyken okuldakilere gördüklerini anlatan Şahin ilk etapta diğerlerini inandıramasa da gerçek tüm netliğiyle başka bir yerde, başka bir zamanda ortaya çıkıyor. 

• bu bölüm çocukların labirent robotu sunum yarışması var ve bütün okul yarışmayı izlemek üzere avluda toplanmış vaziyette. aslanların elenmesi, kırlangıçların birinciliğiyle sonlanan yarışma bittiği anlarda aynı kırmızı kıyafetli varlık yine okulun koridorlarında dolanmaya başlıyor ve Aspar bu konuda da kendine görev çıkarıp kırmızı kaftanlı adam olduğunu düşündüğü kişiyi yakalamaya karar veriyor! 

• rivayetlere göre kırmızı kaftanlı adam evine kapanıp bir türküyü sürekli dinlermiş ve Tonguç daha önce bu türküyü Kamil'e söyletip sesini kaydettirmişti. bu kaydı dinleterek adamı ortaya çıkarabileceğini düşünen Aspar adamın geçtiği son koridora bir ses bombası yerleştirip müziğin sesini sonuna kadar açıyor, ancak değil gelen giden olması, tüm okul bet ses zehirlenmesine maruz kalıyor! 

• kırmızı kaftanlı adam diye bütün okulun yüreğini ağzına getiren şey aslında kırmızı battaniyeli çocukmuş! evet bu durum herkes okulun kantinine doğru hücuma kalktığında anlaşılıyor çünkü yürüyen battaniye en son orada görülüp kıstırılıyor. Aspar'ın ortaya atılmasıyla kendini belli eden çocuk meğerse hastaymış ve sürekli kendine sıcak içecek hazırlamak için kantine gidip geliyormuş. işin şamata kısmı böyle sona ererken bu hikayenin tarihsel gerçekliği kırlangıçların çevirmeye uğraşıp bir türlü yanına varamadıkları parşömende ortaya çıkıyor. 

• okul ahalisinin kafası bunlarla meşgulken sonunda eski odaya ulaşmayı başaran takımımız yaptıkları cihazla telefonu kurarak kağıdı telefona tutarak yazıları çevirmeye başladı. sonunda tam ve eksiksiz bir biçimde çevrilen yazıdan Agah Efendi'nin Notları adında bir metin çıkıyor ve bu metin kırlangıçlara aslında duyduğunuz olay gerçek, böyle bir hikaye geçti mesajı veriyor. 

• bu bölümün bir heyecanlı noktası ise Selim ve Ece'den geliyor! geçtiğimiz bölümün sonunda oldukça kilit bir noktada bıraktığımız hocalarımız bu bölüm çok farklı bir noktaya doğru gidiyor. geçtiğimiz bölüm yakalanmanın eşiğine gelen Ece Selim'in seri soruları karşısında tık nefes olmuş, kendini kaybetmek üzereydi. bu bölüm dili çözülüp boğazındaki düğüm ortadan kalkan ajan Selim'in soru sormaya devam etmesi üzerine yeni bir taktikle dikkatleri başka yöne çekmeyi başardı. 

• telefonuna mesajları hacker'ın gönderdiğini söyleyen Ece olayı Ayşecik ve Ömercik dramına bağlayarak gelen mesajlardan dolayı ürktüğünü ve geceleri uyuyamadığını anlattı. açık açık ben hayalet ile konuşuyorum ve bir şirket ajanıyım diyemeyeceği için bu yalanı uyduran ajan Selim'in masum yüzü ile mühendis zekasını aynı anda kullanmayı başardı. 

• telefonu kırıldığı için yeni bir telefon alan Ece Selim'in de yönlendirmesiyle hacker olarak bilinen kişiyi kuytu bir sokağa çağırdı. kırlangıçların bilekliğinin kendisinde olduğunu söyleyen ajan sözde bileklik için gelen bir başka ajanı yem olarak kullandı ve adamı Selim'e bir güzel dövdürdü. Selim soruyor, adam susuyor. Selim soruyor, Ece arkadan sus işareti yapıyor. hacker'ı bulduk ve yakaladık diye sevinen Selim de farkında olmadan oldukça büyük bir belaya bulaşıyor. görelim Mevla neyler, neylerse güzel eyler diyeceğim ama bu bölümden sonra güzel ve hayırlı bir olay olacağını pek sanmıyorum. hayırlısı artık...