Tozkoparan İskender Sır Bölüm 3 - İlk Muvakkitin İzinde...
İlk Muvakkitin İzinde...
Baykuş arkasında izler bırakarak zamanımıza geldiğinde büyük bir maceranın fitili ateşlenmiş oldu. Kastor yasağı delerek 2024'e geldi ve olaylar bambaşka bir hal almaya başladı!
2024'TE KASTOR ALARMI!
- Baykuş arkasında izler bırakarak zamanımıza geldiğinde büyük bir maceranın fitili ateşlenmiş oldu. Kastor yasağı delerek 2024'e geldi ve olaylar bambaşka bir hal almaya başladı! farkında olmadan Kastor'a ekibin yerini gösteren Baykuş bunun sebebini araştırmaya koyulurken ekibi Fatih Camii'nde oldukça büyük bir dehliz, karanlık yollar ve sır dolu bir yolculuk bekliyor olacak!
- geçtiğimiz bölümde Ali Kuşçu ve Muvakkithanesi hakkında bilgi toplayan ekibimiz tam yola çıkacakları esnada Bakyuş'un bilekliğine gelen ani bir sinyalle sarsıldı. bileklik Kastor ve adamlarının 2024'e geldiğini ve onları DNA izleri üzerinden aramaya başladığını bildiriyordu! ön kapıdan çıkarlarsa Kastor ile karşılaşmaları ihtimali doğan ekibimiz arka bahçeden kaçarak Kastor'dan kısa bir süreliğine gizlenmeyi başardı.
- 2150'de DNA takibi yapmak da yasak olmasına karşın bu işlemi uygulayarak zamanımıza gelen Kastor, Baykuş'un mekandan kaçarken bıraktığı izler üzerinden yol bulmuştu ve ilk baktığı yer Mavi Ay'ın Temrenli'deki karargahı, yani eski kulüp evi oldu. ekip daha önce arka kapıdan kaçtığı için orada kimseyi bulamayan Kastor masada duran Asya'nın bilgisayarında açık olan sanal ansiklopedi sayfasını gördü ve asıl macera bundan sonra başladı!
TOZKOPARANLAR KUŞÇUNUN PEŞİNDE! İLK HEDEF FATİH CAMİİ!
- Asya'nın incelikli araştırmaları ve ekibin kafa kafaya vermesiyle bulunan Ali Kuşçu Muvakkithanesi Fatih Camii'nin altında yer alıyordu ve sıkı bir güvenlik çemberiyle de korunuyordu. buraya giden yolda tozkoparanlar yine türlü çeşit belalara bulaşacak, caminin güvenlik görevlisiyle olmayacak diyaloglara girecek, daha kötüsü Kastor ile karanlık dehlizlerde karşılaşma riskine girecekti!
- gündüz saatlerinde herkesin bir ayağı oradayken camiye ulaşan ekibimiz muvakkithanenin kapısının -doğal olarak- kilitli olduğunu fark etti. ilk etapta kendi yöntemleriyle açmayı deneyen takımın erkeklerinin ortalığı karıştırma riski göze alınamayacağından iş Baykuş'un akıllı Dronu TB'ye düştü. TB anahtar deliğinin şemasını çıkararak baskı almayı başardı, ancak bu esnada dronun sistemi yavaş ilerlediğinden türlü riskler de beraberinde geldi. örneğin bir güvenlik görevlisi!
- TB ağır aksak ilerleyerek şemayı oluşturmaya çalışırken görevliyi fark eden Sinan ve İskender adamın gözünü kapıya çevirmesine engel olmak için kırk takla attı desem abartmış olmam! çocukların neden orada olduklarını anlamaya çalışmaktan kafası uyuşan güvenlik en son bizimkilerin namaz kılmak için camiye geldiklerini ve girişi kaybettikleri yalanını uydurmasıyla oradan uzaklaştı. zor bela şema işlemini tamamlayan TB de Baykuş'un sırtında camiyi dolaşmaya devam etti.
- bu noktada ekibimizi bir de anahtar curcunası bekliyordu tabi! anahtar deliğinin şekli ortaya çıkmıştı, ancak anahtarı yapabilecek bir usta var mıydı? o sorunun cevabı da Asya ve Arda'dan geldi. ikili girdikleri bir anahtarcı dükkanında ustaya üzerinde şeklin bulunduğu kağıdı göstererek aynısını yapmalarını istedi. ancak tabi ki de bu mümkün değildi, çünkü usta doğal olarak kopyası çıkarılacak gerçek bir anahtar istiyordu. kısa süreli bir polemiğin ardından ekibin yanına dönmek için yola koyulan ikilinin aklına süper ve dahiyane bir fikir geldi. anahtar üç boyutlu yazıcıyla basılacaktı!
- Asya'nın bulup, Arda'nın sahiplendiği fikirle anahtarı bastırmayı başaran ekibimizi bu kez muvakkithanede büyük bir sürpriz bekliyordu. Kastor ve adamları ekip anahtar peşinde koşarken kendi teknolojileri ve sistemleriyle kapıyı açmayı çoktan başarmış ve içeriyi talan etmeyi becermişlerdi bile!
MUVAKKİTHANEDE GECE DEVRİYESİ! TOZKOPARANLAR TÜNELİN ORTASINDA!
- ekip anahtarı nasıl yapacaklarını araştırırken Baykuş bilekliğinde alışılmışın dışında bir sinyal ve kod dalgalanması gördü. bu Kastor'un 2024'e nasıl ışınlandığı sorusunun cevabını da bulabilirdi. ancak Baykuş'un bunu çözümlemek için bir hayli zaman ve enerji harcaması gerekiyordu tabi.
- daha önce Asya'nın bilgisayarını kurcaladı dediğimiz Kastor onlardan evvel muvakkithanenin kapısını açıp içeriye sızmak için yanındaki salaklardan medet umarak her yolu denedi. ancak ne tozkoparanlar ortadaydı, ne sırra dair bir ipucu. ilk etapta bizimkileri DNA'larından bulabiliriz umuduyla hareket eden canavar buradan da sonuç alamayınca soluğu ikinci kez muvakkithanede almaya karar verdi!
- tam da bu esnada bizimkiler de muvakkithaneye gece gitmeye karar verince tünelin ucu berbat bir yere çıktı! yaptırdıkları anahtarı kapı deliğine uydurmayı deneyen ancak başarılı olamayan Asya kapının daha önce açıldığını ve içeri başkalarının girdiğini anladı. içeride de durum pek farklı değildi, çünkü yerlerde kağıtlar ve bir kutu vardı.
- ekip kuşçuya dair bir kanıt ve ipucu ararken İskender anormal sesler çıkaran bir kapağa kazara bastı. bu kapağın altında uzun ve geniş bir dehliz yatıyordu ve bu dehliz ekibi kuşçuya ulaştırabilirdi. ancak dön baba dönelim yürüdükçe çocuklar aynı yere dönüyor, sürekli kendilerini yolun başında buluyor gibi bir izlenim hakim olmuştu. bu noktada TB'nin zekası yine devreye girdi ve Baykuş dehlizin haritasını çıkardı. haritaya göre tünel ve yollar fazlaca büyük bir alana yayılıyordu ve bunların hepsini dolaşmak olanaksızdı.
- çocuklar ne yapacaklarını bilemez halde tünellerin içinde dolaşırken içeriye bir de davetsiz misafir girmiş, tünelin kapağını geç de olsa bulmuştu! Kastor ve robotları bizimkileri yine bıraktıkları izlerle takip ederek dehlizin içinde dolaştıklarını, bunun onları bir sonuca bulaştırma ihtimali olduğunu gördü ve bizimkilerin peşinden yürüdü. bu yürüyüş İskender ve tozkoparanlar için sonun başlangıcı mı, daha büyük olayların ilk hamlesi mi olacak? yarın göreceğiz...
Yorumlar
Yorum Gönder