Hayatımın Günlüğü - 1

 Bu Bizim Kurtuluş Savaşımız! Tarih 26 Ağustos 1922. Alparslan'dan 851  yıl sonra bu kez Sahnede Mustafa Kemal Paşa var. Ancak bu kez Hattı Değil, Sathı müdafaa mühim. işin içinde Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ni inşa etmek var!  26 Ağustos 1071'de Sulan Alparslan ile birlikte Anadolu'yu kazanan Tozkoparan, bu kez 1922'nin aynı gününde Büyük Taarruzda ok atacak. Mustafa Kemal Paşa'nın hareketi geciken bir kolordudan haber almak istemesiyle başlayan Süreç, bizimkileri bu kez de yunan işgaline karşı birleşmeye itecek.  1071'den 1922'ye açılan portal bizimkileri ıssız  ve çorak bir araziye düşürdü. siperler kazılmış ancak içlerinde kimse yok, ekip nerede ve hangi zamanda olduklarını anlamaya çalışıyor. kısa bir zaman arazide olan biteni çözümlemeye çalıştıktan sonra ortaya çıkan zamangaç bu kez tarihi 26 Ağustos, yani Türk Kurtuluş Savaşı'nın hazırlıklarının sürdüğü gün olarak gösterdi.  ekip olan biteni idrak etmeye çabalarken Yunan askerleri, Afyon Kar

 Sensiz Olmaz Esra ve Ozan bu sözü birbirlerine söyleyebilmek için yıllarca bekledi. ama aynı sözü onlara başkaları da söyleyecekti... En başından Beri Esra ve Ozan'ın yaşadıkları bugünlerin habercisi niteliğindeydi. yaşanan sürtüşmeler, ağırlaşan kalp kırıklıkları, ama bu kez durum oldukça fazla değişken bir hale geliyor, Esra ve Ozan birbirlerini hala deliler gibi sevdiklerini birbirlerine itiraf ediyor! Geçtiğimiz bölümü Ozan'ın Esra'yı Çınar'dan deli gibi kıskandığını, bu durumun onu kızı hala sevdiğini itiraf etmeye zorladığını görerek kapatmıştık. bu bölüm artık Es-Zan Çifti için işler yoluna girmeye başlıyor. tabi bazı ufak pürüzler atlatılabilirse!  Geçtiğimiz bölümün sonunda Ozan ve Esra'nın tutkulu öpüşmelerini gören Çağla liseli ergen triplerine girmeye başlamış ve kendisini odasına kapatmıştı. bu bölüm ikizinden gazı alan aptal sarışın Ozan'ı tapulu malı gibi görmeye başlayacak, duygularını ve Ozan'a karşı hislerini bildiği Esra ile bir kez de bu

  Doğudan Batıya Giden Aslan! 950 yıl önce bugün, 25 Ağustos'u 26 Ağustos'a bağlayan gece, Türklerin Anadolu'yu yurt edinmesini sağlayacak ilk ok atıldı. o ok SULTAN ALPARSLAN'a aitti!  Tozkoparan İskender'in Sultan 2. Bayezid'i düşman saldırısından kurtardıktan sonra hissettiği şeyin ne olduğu, ve nereye gitmek istediği büyük bir merak konusuydu. İskender, Salih, Fikri ve çocuklar, hangi zamana kapı açtıklarını fark ettiklerinde Sultan Alparslan Bizans İmparatoru Romen Diyojen ile barış müzakerelerinde bulunuyor, ancak adım adım MALAZGİRT MEYDAN SAVAŞI'na doğru gidileceği yavaş yavaş açığa çıkıyordu!  o zamana kadar Bizanslıların eline bir tek Türk dahi esir düşmemiş, Türkün korkusuzluğunu ve yiğitliğini görmüş olmaları beklenmekteydi. ufak bir detay hariç. bizanslıların eline geçen tek Türk olan Korkut dede bizans askerlerinden işkence görmekte, duyduğu acıya rağmen Türklerin bu topraklardan onları süpüreceğine olan inançla gülümsemekteydi. Korkut dedenin

 Deli Gibi  Deli gibi aşıktı Ozan Esra'sına. ama yıllar yollar girdi araya.  Bu bölüm neresinden tutsan elinde kalacak olaylar vuku buldu. Esra işi bıraktı, Ozan onu geri döndürmek için türlü çeşit kılıklara girdi. Daha kötüsü Çınar Ozan ve Esra ile ilgili tüm sırları ortaya döktü! neresinden başlayacağımızı bilemiyoruz doğrusu! Geçtiğimiz bölüm sonunda Ozan ile daha fazla yan yana olmanın iyi olmayacağına karar veren Esra işi bırakmış, Ozan yine kafasında bir çok soru işaretiyle öylece kalakalmıştı. bu bölüm Ozan'ın Esra'nın gidişiyle ilgili öğrendiği birkaç küçük detay işleri biraz daha garip bir hale getirecek, Ozan kendinden beklenmeyecek atılımlarla kızı işe geri döndürmeyi başaracaktı.  şirkette Esra ile aynı bölümde çalışan bir personel Esra'yı binadan çıkarken gördü, ancak kızcağızın iki gözü iki çeşme idi. belli ki istemeye istemeye bu kararı almıştı ancak şirkette onu tanıyan hiç kimse bu ansızın gidişe bir anlam verememişti. Ozan'ın bu detayı öğrenmesi pa

  İşten ayrılan Esra, Ozan’ı hayatından tamamen çıkarmaya çalışır. Ozan ise Esra’nın işe dönmesi için elinden geleni yapar. Bir araya gelen Esra ve Ozan’ı gören Çınar, onlarla ilgili gerçekleri araştırır. Öğrendikleri, Çınar ve Ozan’ı karşı karşıya getirir çünkü Çınar, Esra’dan vazgeçmemeye kararlıdır. Çınar’ın şirketteki yeni pozisyonu, Esra ve Ozan’ın ilişkisinin farklı bir boyuta geçmesine neden olacaktır.

 Neden? bir insan kıskanmadığı birini neden takip eder? Esra ve Ozan'ın öncelikli gündem maddeleri bu. sonrasında gelişen olaylar da işin tuzu biberi tabi... Geçtiğimiz bölüm Esra'nın kıskançlık krizleriyle geçmiş, Esra Ozan'ı Çağla ile baş başa yakalayacağım zannederken madalyonun öbür yüzü oldukça farklı çıkmıştı. bu bölüm bir Esra Ozan'ı, bir Ozan Esra'yı soru yağmuruna tutuyor. ancak cevaplar ikisinin ağzından da cımbızla çekiliyor!  Geçtiğimiz bölümün sonunda Ozan üniversite hocasının evinde karşı karşıya geldiği Esra'dan kendisini niye takip ettiğini öğrenmek için oldukça fazla çaba sarf etmiş, ancak başarılı olamamıştı. Esra köşe bucak kaçıyor, Ozan da kovalıyor. kedi fare oyunu! bu bölüm şerefli siyomuz kendinden beklenmeyecek bir çeviklikle hamlesini yaptı ve Esra'yı konuşturmayı başardı.  Esra ilk etapta bu konuda bir açıklama yapmak şöyle dursun, adamdan kaçmak için elinden geleni yaptı. lafları evirip çevirdi, duymazlıktan geldi. ancak Ozan öyle

 Esra ve Ozan, Ozan’ın hocasının evinde hiç olmadıkları kadar yakınlaşmışlardır. Ozan’ın sorusu, Esra’yı kendine getirir. “Buraya kadar beni neden takip ettin?” Duygularından kaçan Esra,  Ozan’a kaçak cevaplar verse de bu soruların asıl cevabı Esra’yı alt üst edecektir. Bunların yanı sıra ikisinin eskiden evli olduğunu bilen birinin şirkete gelmesiyle ortalık karışır. Adamın, Ozan ve Esra’dan bu sırrı açıklamama karşılığı bir isteği vardır. Bu istekle birlikte ikilimiz yeni bir maceraya yelken açarlar. Yalçın’ın hareketlerinden şüphelenen Menekşe, aldatıldığını düşünerek içine kapanır. Menekşe’yle istediği gibi kavga edemeyen Zümrüt, Menekşe’yle dayanışma gösterecek, düşmanlık şimdilik askıya alınacak, Menekşe ve Zümrüt müttefik olacaklardır. Yalçın’ı takip eden ikili gördükleri manzara karşısında şok olacaktır. Esra, Ozan’a giderek daha çok kapıldığını fark ederek ondan uzak durmaya karar verir. Ancak bunun için yaptığı her hamle onları daha da yakınlaştırınca Esra iyice köşeye sıkışm

 Kıskanmadım Kıskanmıyorum Kıskanmayacağım! Kıskanmadım Kıskanmıyorum Kıskanmayacağım! Esra'nın Ozan ile ilgili sorulan bir soruya verdiği bu yanıtın ucu oldukça açık.  Geçtiğimiz bölümün sonunda Ozan'ı hastanede Esra'nın gözetip Çağla'nın sahiplenmesi bu bölüm yaşanacak pek çok olayın fitilini geçen haftadan ateşlemişti. Esra'nın Ozan'ın yanında kaldığını bilmesini istememesi ve sonrasında gelişen olaylar dedektif colombo filmlerini aratmayacak türden.  Geçtiğimiz bölüm Ozan'ın Esra'yı korumak amacıyla yaptığı bir hamle yaralanmasına sebep olmuş, şerefli siyomuz birkaç geceyi hasta yatağında geçirmek durumunda kalmıştı. ilk gecenin sabahında Ozan'ın yanıbaşında uyurken birden karşısında Çağla'yı gören Esra bir an için afalladı. şaşkınlığını üzerinden attığında ise Çağla Ozan'ı sahiplenmiş, bu durum Esra'yı oldukça fazla hayal kırıklığına uğratmıştı.  Çağla hanım fırsattan istifade Ozan'a gece yanında kendisinin  kaldığın ve bir daha

 Ozan ve Çağla’yı hastane odasında baş başa gören Esra oradan ayrılırken Musa’ya bir söz verdirir. Ozan,  Esra’nın tüm gece başında beklediğini bilmeyecektir. Musa nedenini anlamasa da Esra’ya verdiği sözü tutacaktır. Ozan, Esra’nın kendisine bir geçmiş olsun bile dilemediğini sanacak ancak gerçeği ilginç bir şekilde öğrenecektir. Menekşe ve Zümrüt, mahalle güzelleştirme derneğinin başkanlık seçimleri için kıyasıya bir rekabete girerken Zümrüt’ün seçimi kazanmak için başvurduğu yollar herkesi şaşırtacaktır. Oylar sayıldığında ortaya çıkan sonuç Menekşe ve Zümrüt arasındaki ilişkiye yeni bir boyut kazandıracaktır. Esra, Çağla ve Ozan’ın arasında gizli bir ilişki olduğundan şüphelenip bu ilişkiyi ortaya çıkarmaya karar verir. Bu amaçla, şehirden ayrılan Ozan’ın peşine düştüğünde, karşılaştıkları onu hayli şaşırtacaktır.